Koleksiyon
HOMAGE
2016 Foto İstanbul / Uluslararası Fotoğraf Festivali / İSTANBUL
2,60m x 1,40m; 3.216 adet 50 farklı tip 35mm Kodak film makarası
Bu yapıt, analog fotoğrafı bireysel kullanıma açan Kodak ve kurucusu George Eastman’a, analog fotoğraf sonlanırken bir saygı duruşudur.
Eastman’ın ilk bireysel, pratik ve taşınabilir analog makinesi Kodak No:1, 1888 yılında bir devrim yaratır ve Kodak zamanla sektörün öncü kurumuna dönüşür. Fakat fotoğrafın pratikleşerek günlük hayata girme çabası, 20. yüzyılın sonlarında Kodak’ın sonunu getiren Dijital Devrim’in de tetikleyicisi olacaktır. Görüntüyü oluşturan gren yerini piksele bırakırken, değişimi yakalayamayan Kodak iflas eder. Pek çok patentini satar; üretimini sınırlandırır. Öyle ki son Kodachrome filmi, Steve McCurry’e teslim edilir ve proje süreci belgesel olarak yayınlanır. Bu belgesel aslında bir devrin de kapanışını simgeler.
Fotoğrafa analogla başlayıp, dijitale geçişi yaşamış bir genç kuşak fotoğrafçı olarak, fotoğrafın evrimini imgenin piksel mantığında oluşturulmasıyla yansıtarak, Eastman’ın klasikleşmiş bir fotoğrafını gren ve piksel yerine artık üretilmeyen Kodak makaralarıyla yeniden yorumladım. 3 yıllık bir araştırma sonucunda halen film yıkayan dükkânlardan 27.000 adet makara toplarken, pek çok dükkânın kapanmasına, kavramların, kimliklerin, önceliklerin değişmesine, analog fotoğrafçılığın izlerinin silinmesine de bizzat tanıklık ettim. Yaklaşık 8.000 Kodak marka makaranın içinden seçtiğim sahteleriyle birlikte 50 farklı Kodak makara tipiyle eseri oluştururken, 35 mm filmin 24x36 oranına da sadık kaldım.
Bu yapıt, fotoğraf tarihini yönlendirmiş beş ismin, fotografik malzemelerle ürettiğim mozaiklerinin ikinci ayağı. Bu mozaik seri tamamlandığında, analog fotoğrafı yaratan isimleri anarken, fotoğrafçılığın geçmişini ve geleceğini harmanlayarak kayıt altına almayı hedefliyorum.






Koleksiyon
HOMAGE
2016 Foto İstanbul / Uluslararası Fotoğraf Festivali / İSTANBUL
2,60m x 1,40m; 3.216 adet 50 farklı tip 35mm Kodak film makarası
Bu yapıt, analog fotoğrafı bireysel kullanıma açan Kodak ve kurucusu George Eastman’a, analog fotoğraf sonlanırken bir saygı duruşudur.
Eastman’ın ilk bireysel, pratik ve taşınabilir analog makinesi Kodak No:1, 1888 yılında bir devrim yaratır ve Kodak zamanla sektörün öncü kurumuna dönüşür. Fakat fotoğrafın pratikleşerek günlük hayata girme çabası, 20. yüzyılın sonlarında Kodak’ın sonunu getiren Dijital Devrim’in de tetikleyicisi olacaktır. Görüntüyü oluşturan gren yerini piksele bırakırken, değişimi yakalayamayan Kodak iflas eder. Pek çok patentini satar; üretimini sınırlandırır. Öyle ki son Kodachrome filmi, Steve McCurry’e teslim edilir ve proje süreci belgesel olarak yayınlanır. Bu belgesel aslında bir devrin de kapanışını simgeler.
Fotoğrafa analogla başlayıp, dijitale geçişi yaşamış bir genç kuşak fotoğrafçı olarak, fotoğrafın evrimini imgenin piksel mantığında oluşturulmasıyla yansıtarak, Eastman’ın klasikleşmiş bir fotoğrafını gren ve piksel yerine artık üretilmeyen Kodak makaralarıyla yeniden yorumladım. 3 yıllık bir araştırma sonucunda halen film yıkayan dükkânlardan 27.000 adet makara toplarken, pek çok dükkânın kapanmasına, kavramların, kimliklerin, önceliklerin değişmesine, analog fotoğrafçılığın izlerinin silinmesine de bizzat tanıklık ettim. Yaklaşık 8.000 Kodak marka makaranın içinden seçtiğim sahteleriyle birlikte 50 farklı Kodak makara tipiyle eseri oluştururken, 35 mm filmin 24x36 oranına da sadık kaldım.
Bu yapıt, fotoğraf tarihini yönlendirmiş beş ismin, fotografik malzemelerle ürettiğim mozaiklerinin ikinci ayağı. Bu mozaik seri tamamlandığında, analog fotoğrafı yaratan isimleri anarken, fotoğrafçılığın geçmişini ve geleceğini harmanlayarak kayıt altına almayı hedefliyorum.






Koleksiyon
HOMAGE
2016 Foto İstanbul / Uluslararası Fotoğraf Festivali / İSTANBUL
2,60m x 1,40m; 3.216 adet 50 farklı tip 35mm Kodak film makarası
Bu yapıt, analog fotoğrafı bireysel kullanıma açan Kodak ve kurucusu George Eastman’a, analog fotoğraf sonlanırken bir saygı duruşudur.
Eastman’ın ilk bireysel, pratik ve taşınabilir analog makinesi Kodak No:1, 1888 yılında bir devrim yaratır ve Kodak zamanla sektörün öncü kurumuna dönüşür. Fakat fotoğrafın pratikleşerek günlük hayata girme çabası, 20. yüzyılın sonlarında Kodak’ın sonunu getiren Dijital Devrim’in de tetikleyicisi olacaktır. Görüntüyü oluşturan gren yerini piksele bırakırken, değişimi yakalayamayan Kodak iflas eder. Pek çok patentini satar; üretimini sınırlandırır. Öyle ki son Kodachrome filmi, Steve McCurry’e teslim edilir ve proje süreci belgesel olarak yayınlanır. Bu belgesel aslında bir devrin de kapanışını simgeler.
Fotoğrafa analogla başlayıp, dijitale geçişi yaşamış bir genç kuşak fotoğrafçı olarak, fotoğrafın evrimini imgenin piksel mantığında oluşturulmasıyla yansıtarak, Eastman’ın klasikleşmiş bir fotoğrafını gren ve piksel yerine artık üretilmeyen Kodak makaralarıyla yeniden yorumladım. 3 yıllık bir araştırma sonucunda halen film yıkayan dükkânlardan 27.000 adet makara toplarken, pek çok dükkânın kapanmasına, kavramların, kimliklerin, önceliklerin değişmesine, analog fotoğrafçılığın izlerinin silinmesine de bizzat tanıklık ettim. Yaklaşık 8.000 Kodak marka makaranın içinden seçtiğim sahteleriyle birlikte 50 farklı Kodak makara tipiyle eseri oluştururken, 35 mm filmin 24x36 oranına da sadık kaldım.
Bu yapıt, fotoğraf tarihini yönlendirmiş beş ismin, fotografik malzemelerle ürettiğim mozaiklerinin ikinci ayağı. Bu mozaik seri tamamlandığında, analog fotoğrafı yaratan isimleri anarken, fotoğrafçılığın geçmişini ve geleceğini harmanlayarak kayıt altına almayı hedefliyorum.






Koleksiyon
HOMAGE
2016 Foto İstanbul / Uluslararası Fotoğraf Festivali / İSTANBUL
2,60m x 1,40m; 3.216 adet 50 farklı tip 35mm Kodak film makarası
Bu yapıt, analog fotoğrafı bireysel kullanıma açan Kodak ve kurucusu George Eastman’a, analog fotoğraf sonlanırken bir saygı duruşudur.
Eastman’ın ilk bireysel, pratik ve taşınabilir analog makinesi Kodak No:1, 1888 yılında bir devrim yaratır ve Kodak zamanla sektörün öncü kurumuna dönüşür. Fakat fotoğrafın pratikleşerek günlük hayata girme çabası, 20. yüzyılın sonlarında Kodak’ın sonunu getiren Dijital Devrim’in de tetikleyicisi olacaktır. Görüntüyü oluşturan gren yerini piksele bırakırken, değişimi yakalayamayan Kodak iflas eder. Pek çok patentini satar; üretimini sınırlandırır. Öyle ki son Kodachrome filmi, Steve McCurry’e teslim edilir ve proje süreci belgesel olarak yayınlanır. Bu belgesel aslında bir devrin de kapanışını simgeler.
Fotoğrafa analogla başlayıp, dijitale geçişi yaşamış bir genç kuşak fotoğrafçı olarak, fotoğrafın evrimini imgenin piksel mantığında oluşturulmasıyla yansıtarak, Eastman’ın klasikleşmiş bir fotoğrafını gren ve piksel yerine artık üretilmeyen Kodak makaralarıyla yeniden yorumladım. 3 yıllık bir araştırma sonucunda halen film yıkayan dükkânlardan 27.000 adet makara toplarken, pek çok dükkânın kapanmasına, kavramların, kimliklerin, önceliklerin değişmesine, analog fotoğrafçılığın izlerinin silinmesine de bizzat tanıklık ettim. Yaklaşık 8.000 Kodak marka makaranın içinden seçtiğim sahteleriyle birlikte 50 farklı Kodak makara tipiyle eseri oluştururken, 35 mm filmin 24x36 oranına da sadık kaldım.
Bu yapıt, fotoğraf tarihini yönlendirmiş beş ismin, fotografik malzemelerle ürettiğim mozaiklerinin ikinci ayağı. Bu mozaik seri tamamlandığında, analog fotoğrafı yaratan isimleri anarken, fotoğrafçılığın geçmişini ve geleceğini harmanlayarak kayıt altına almayı hedefliyorum.





